Balığa limon sıkılır mı?
Vedat Milor, geçen yılın ağustos ayının sonlarında yaptığı “Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?” anketinden tam bir yıl sonra yeni bir anket daha düzenledi. Bu ankete de yoğun katılım oldu, ancak sonuçları geçen yılın anketi gibi yüzde 50–50 seviyesinde sonuçlanmadı. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun balığı limonla sevdiği ortaya çıktı.
Anketin sonuçlarını görmeden önce Milor’un bu tweet’ini alıntılayarak durumun balığa göre değişebileceğini söylemiştim.
Levrek, çipura, vb. gibi eti bol balıkların kızartması veya ızgarası önüme geldiğinde limon sıkmam. Limon sonuçta kuvvetli bir tada sahip ve bu balıkların gerçek tadının gölgelenmesine neden oluyor. Ancak hamsi, sardalya, vb. küçük balıkların kızartmalarında, yağın etkisini azaltması nedeniyle limonu tercih ederim. Bununla birlikte fırında pişirilen balığın üstüne yerleştirilen birkaç dilim limon da hoş bir aroma bırakıyor.
Balıktan ziyade; kalamar, istiridye, midye gibi tadları oldukça yoğun olan deniz canlılarının yemeklerinde limon, tadı yumuşatmada ve zenginleştirmede yardımcı oluyor. Geçen yılın başlarında Barselona’da, bir balık lokantasına gittiğimde bebek kalamar ızgara sipariş etmiştim. Tabakta yalnızca bebek kalamar ve ev usulü patates kızartması vardı. Tabağın yanına da birkaç dilim limon iliştirilmişti. Limon kalamara ayrı bir tat ve güzellik katmıştı.
Sonuç olarak, Milor’un anketindeki sonuçları görmek amacıyla, daha yakın durduğum “Hayır, sıkılmaz.” seçeneğine tıkladım. Ancak genel olarak deniz ürünleri ve limon ilişkisine karşı katı duran bir kişi değilim. Çeşidine göre limonun uyumu da değişiklik gösterir.
